Memet Ali Afiş

MEMET ALİ ZEREN

2009 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Sahne Tasarımı Bölümü’nden mezun oldu. Devlet tiyatroları, Şehir Tiyatroları ve özel tiyatroların çeşitli projelerinde sahne ve kostüm tasarımcısı olarak çalıştı. Bornova Belediyesi Şehir Tiyatrosu’nda 2 sezon boyunca tasarımcı olarak çalıştı.’Arturo Ui’nin Önlenemez Yükselişi’ Adlı oyunda yılın en iyi kostüm tasarımcısı seçildi. 2017 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü Sahne Sanatları Ana Sanat Dalı’nda Yüksek Lisans Eğitimini Tamamladı. Aynı yıl Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Temel Eğitim Bölümü’nde araştırma görevlisi olarak çalışmaya başladı. Kazandığı bir bursla Almaya/ Dessau’da Buuhaus Enstitüsü vakfında araştırmacı olarak çalıştı. 2023 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü, Sanat ve Tasarım Ana Sanat Dalı’ndan Sanatta Yeterlik eğitimini tamamladı. Çalışmalarında disiplinler arası yaklaşıma önem vermektedir.

Absürt Gerçek

Absürdün sıklıkla sıradanlığın gölgesinde gezdiği anlamın labirentinde, son sergim "Absürt Gerçeklik", edebi metinlerin görsel sanatla derin bir diyalogla buluştuğu bir alana giriyor. Ionesco, Camus ve Jean Genet'nin varoluşçu düşüncelerinden ilham alan bu foto kolajlar, insan varoluşunun doğasında var olan saçmalığın görsel bir keşfi olarak hizmet ediyor. Her bir parçanın bir anlatı, bir soru, bazen de yaşamın paradokslarının karmaşıklığına bir yanıt olduğu bu yolculuğa sizi de büyük bir heyecanla davet ediyorum.
Ionesco, Camus ve Genet'nin eserlerinde köklü bir tema olan absürt kavramı, insanın amaçsız, kaotik bir evrende var olduğunu öne sürüyor. Bu felsefi kavram, yalnızca soyut bir fikir olarak değil, sanat aracılığıyla keşfedilip ifade edilebilecek elle tutulur bir gerçeklik olarak beni her zaman büyülemiştir. Beni çevremizdeki dünyada algıladığım saçmalığı ifade etmek ve yönlendirmek için bir araç olarak kullanarak fotografik kolaj anlatısını denemeye yönlendiren de bu hayranlıktı.
Bu sergideki her kolaj hem gerçek hem de mecazi kesitlerden titizlikle hazırlanmış çok katmanlı bir anlatıdır. Süreç, ilk bakışta birbirinden kopuk ya da ilgisiz gibi görünebilecek görsellerin seçilmesiyle başlıyor. Ancak katmanlar birleştikçe, geleneksel mantığa meydan okuyan ancak insan deneyiminin en derindeki gerçeklerini dile getiren bağlantıları ortaya çıkaran bir hikâye ortaya çıkıyor. Bu şekilde kolajlar, anlatının genellikle doğrusal olmadığı, karakterlerin gerçeklikten koptuğu, ancak altta yatan mesajın derinden yankılandığı absürt edebiyatın yapısını yansıtıyor.
Bu parçaları yaratırken sadece metinlerden ilham almakla kalmadım, aynı zamanda eserlerin anlatım dokusuna da doğrudan müdahalelerde bulundum. Alıntılar ve referanslar görsel unsurlarla iç içe geçirilerek hem edebi kökenlerine saygı gösterilmesine hem de metin ile görsel arasındaki diyaloğun derinleştirilmesine hizmet ediyor. Bu etkileşim, izleyiciyi kolajlarla çeşitli düzeylerde etkileşime geçmeye, anlam katmanlarını açığa çıkarmaya ve metinlerin absürtlüğünü benim oluşturduğum görsel saçmalığa bağlayan ince bağları keşfetmeye davet ediyor.
Kolaj eylemi, doğasında olan kesme, yeniden düzenleme ve yan yana koyma süreciyle birlikte, parçalanmış bir dünyada anlam aramanın varoluşsal eylemini yansıtıyor. Kaosu kabul eden, belirsizliği kucaklayan, ancak yine de farklı parçaların bir araya getirilmesinde güzellik ve anlam bulan bir yaratma eylemidir. Dolayısıyla bu sergi, yalnızca sanat eserlerinin sergilendiği bir sergi değil, aynı zamanda anlam yaratma sürecinin bir yansıması, insanın kaos içinde tutarlılık bulma kapasitesinin bir kanıtı.
"Saçma Gerçek", özünde, yazılı sözcük ile görsel imge arasındaki, varoluşsal ile somut olan arasındaki bir konuşmadır. İzleyiciyi gerçeklik ile saçmalık arasındaki sınırların bulanıklaştığı, tanıdık olanın tuhaf, tuhaf olanın ise tanıdık hale geldiği bir mekâna adım atmaya davet ediyor. Bu çalışma aracılığıyla varoluşumuzun saçmalığının düşünülebileceği, gülünebileceği ve belki de biraz daha iyi anlaşılabileceği bir mercek sunmayı umuyorum.
Sonuç olarak "Saçma Gerçek" absürtlüğün derinliklerini fotografik kolaj merceğinden keşfetmeye bir davettir. Ionesco, Camus ve Jean Genet'nin edebiyat dehasından ilham alan her eser, somut ile soyut, gerçek ile gerçeküstü arasında bir köprüdür. Bu bir diyalogdur. Yolculuğa hoş geldiniz.